Eğitim endüstrisinde devrimsel gelişmeler… Üretken yapay zeka-GenAI

Prof. Dr. Halit Keskin (Yıldız Teknik Üniversitesi-İİBF Dekanı)

Yapay zeka ve üretken yapay zekanın mevcut eğitim pratiklerini devrim niteliğinde gelişmelerle değiştireceği çok açıktır. Geleceğin eğitim metodolojileri dramatik bir şekilde oldukça farklı bir yapıya bürünecektir. Sadece yapay zeka, üretken yapay zeka değil artırılmış gerçeklik, karma gerçeklik gibi sürükleyici teknolojiler de eğitim metodolojilerinin vazgeçilmez bir parçası olacaktır.

Prof. Dr. Halit Keskin Prof. Dr. Halit Keskin

Üretken yapay zeka, yüksek öğretimde üç temel alanı derinlemesine dönüştürmeye başladı bile… Etkisi derin olacak; öğrenciler, akademisyenler ve üniversite… Öğrenme, öğretme ve bu etkileşimin sunulduğu ortamlar önümüzdeki beş yıl içinde halihazırda başlamış olan çok büyük bir dönüşüm kasırgasının sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyacaktır.

REKLAM

Öğrenciler bağlamı…

Üretken yapay zekanın belki de en önemli potansiyel faydası kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi yaşatmasıdır. Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre özellikle nöro-çeşitli (neurodivergence) bireylerin bilişsel süreçleri dikkate alındığında, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına; öğrenme hızlarına ve ilgi alanlarına göre eğitim içerikleri ve öğrenme yolları sunarak öğrenme deneyimlerini kişiselleştirme potansiyeline sahiptir. Öğrenme güçlükleri veya dil bariyerleri olan öğrenciler için yapay zeka ve üretken yapay zeka; kodlama, yazma, sanat ve müzik gibi birçok alanda ihtiyaçları karşılamaktadır. Öğrencilerin öğrenme süreçlerine entegre edilen adaptif sistemlerle, yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları kullanarak öğrencilerin öğrenme süreçleri optimize edilerek oldukça değerli katkılar sunulmaktadır. Adaptif öğrenme platformları, kişiselleştirilmiş öğrenme, gerçek zamanlı geri bildirim, erişilebilirlik ve hız gibi birçok faydayı eşzamanlı sunduğu için öncelikli başvuru mecraları olacaktır.

REKLAM

Üretken yapay zeka, öğrenciler için kişiselleştirilmiş çalışma materyalleri hazırlayarak, öğrencilere odaklanmaları gereken alanlarda derinlemesine bilgiler sunmaktadır. Simülasyonlar gibi etkileşimli öğrenme deneyimleri oluşturabilir ya da sanal öğretmenlerle yapay zeka destekli etkili öğrenme deneyimleri sunabilir. Bu araçların adaptif doğası, öğrencinin bireysel öğrenme alışkanlıklarına uygun daha ilgi çekici ve üretken öğrenme deneyimleri yaratır.

Akademisyen bağlamı…

Literatür, yapay zeka ve üretken yapay zekanın akademisyenlerin öğretim ve araştırma süreçlerini daha hızlı, verimli ve etkili hale getirebileceğini göstermektedir. Yapay zeka ve üretken yapay zeka, akademisyen-öğrenci etkileşiminde ve araştırma-yayın üretme konularında önemli katkılar sağlar.

Yapay zeka ve üretken yapay zeka, akademisyenlerin öğretim süreçlerinde ve öğrencilerle etkileşimlerinde içeriği öğrenciye göre kişiselleştirme imkanı sunar; böylece, her öğrenciye uygun eğitim sağlanabilir. Üretken yapay zekanın bir diğer avantajı da akademisyenlerin ders materyallerini hızlı bir şekilde oluşturarak zenginleştirebilmesidir. Örneğin, sınav soruları, ödevler, sunumlar veya ders notları otomatik olarak oluşturulabilir. Yapay zeka destekli chatbotlar, öğrencilerin akademik sorularını hızla yanıtlayarak akademisyenlerin iş yükünü azaltır. Tekrarlayan veya basit sorular bu sistemlerle kolayca çözülebilir. Ayrıca, ödevler ve sınavlar otomatik olarak değerlendirilip gerçek zamanlı geri bildirim sağlanabilir; böylece, akademisyenler daha fazla öğrenciye daha hızlı geri dönüş yapabilir. Yapay zeka, öğrencilere yenilikçi projelerde de yardımcı olur. Üretken yapay zeka, öğrencilerin özgün makaleler yazmalarına, proje fikirleri üretmelerine veya akademik projeleri daha verimli bir şekilde ele almalarına katkıda bulunur. Ayrıca, büyük veri kümelerini analiz etmelerine ve daha verimli bilimsel araştırmalar yapmalarına yardımcı olacak veri analiz desteği sağlar.

REKLAM

Yapay zeka ve üretken yapay zekanın araştırma ve yayın üretme konusundaki etkileri için farklı yaklaşımlar vardır. Bazı araştırmacılar, akademisyenlerinüretken yapay zekanın potansiyelinin farkında olmadığını düşünürken, bazıları da yapay zeka ve üretken yapay zekanın üniversitelerde iş yapma biçmini kökten değiştirecek bir potansiyele sahip olduğunun altını çizmektedir.

Bazı araştırmacılar ise üretken yapay zekanın neoliberal çalışma düzenini güçlendirerek; bireyselliği, rekabeti ve verimliliği ön plana çıkaran bir akademik ortam oluşacağını ifade etmektedir. Akademide, bu düzen genellikle "yayınla ya da yok ol" (publish or perish) baskısı ile şekillenir ve akademisyenler sürekli olarak daha fazla araştırma yapıp yayınlamak zorunda kalırlar. Bu sistem, iş birliğinden ziyade bireysel başarıyı öne çıkarır, akademik çalışmayı bir üretim hattına dönüştürür ve genellikle hızlı ve yoğun bir çalışma temposunu dayatır. Akademik işbirliği ve entelektüel üretim yerine bireysel verimliliği teşvik eder. Böylece, üretken yapay zeka akademik dünyadaki bireysel rekabeti ve üretim baskısını artırır, yani neoliberal düzenin daha da derinleşmesine neden olur.

Yapay zekanın akademik araştırmalarda kullanımı, etik soruları da gündeme getirir; özellikle üretken yapay zeka araçlarıyla yazılan makalelerin orijinalliği ve akademik dürüstlük tartışma konusu olabilir. Üretken yapay zekanın yazım ve analiz süreçlerine entegre edilmesi, akademisyenlerin özerkliğini zayıflatabilir ve yaratıcı süreçlerde bireysel düşünce özgürlüğünü tehdit edebilir. Ayrıca, yapay zekanın veri analizinde kullanılması, hassas akademik ve kişisel verilerin güvenliği açısından ciddi riskler taşıyabilir. Bu nedenle, akademisyenler güvenlik önlemlerine daha fazla dikkat etmelidir.

REKLAM

Üniversite bağlamı…

Yapay zeka ve üretken yapay zeka, kampüs yaşamını dönüştürerek öğrencilere ve öğretim üyelerine çok farklı deneyimler sunmaktadır. Yapay zeka tabanlı platformlar, ders takibini daha verimli hale getirirken, kampüs hizmetlerinin otomasyonu; yemekhane, kütüphane ve ulaşım gibi birçok öncelikli konuda öğrencilere daha iyi bir öğrenci deneyimi sağlar. Akıllı kampüs teknolojileri ise enerji yönetimi, güvenlik ve lojistik gibi alanlarda operasyonları optimize edebilir, kampüs yaşamını daha sürdürülebilir ve etkin hale getirebilir.

Yapay zeka ve özellikle üretken yapay zeka, üniversiteleri daha verimli hale getirerek idari görevlerin bir kısmını devralma kapasitesine sahiptir. Öğrenci kabulü, notlandırma, kayıt yönetimi ve geri bildirim değerlendirme süreçleri daha hızlı ve hassas bir şekilde gerçekleştirilir. Ayrıca, yapay zeka sayesinde üniversiteler bazı maliyetleri düşürerek finansal analizlerini daha iyi gerçekleştirebilir, bütçe planlamalarını daha rasyonel bir şekilde yapabilir ve düşük kaynak seviyelerine karşın daha iyi yönetim stratejileri geliştirebilir.

Yapay zeka ve üretken yapay zeka, üniversiteler arası rekabeti artırarak yeni öğretim yaklaşımları veya daha iyi araştırma sonuçlarıyla öne çıkma fırsatları sunar. Bu teknolojilere yatırım yapan üniversiteler, uluslararası öğrencilerle daha kolay etkileşim kurabilir ve küresel varlıklarını görünür hale getirebilir ve geliştirebilir. Ancak, bu teknolojiler pahalı olabilir ve dijital uçurumu bütçe kısıtları nedeniyle derinleştirebilir. Yapay zeka ve üretken yapay zekanın yüksek öğretimdeki bu dönüşüm süreci, dikkatle yönetilmeli; akademik kalite, etik sorumluluk ve toplumsal fayda her zaman ön planda tutulmalıdır.

Sonuç olarak…

Teknoloji uzmanları, yapay zekanın eğitimde en etkili kullanım alanlarının henüz icat edilmediği görüşünü dile getirmişlerdir. Yapay zeka ve üretken yapay zeka eğitim dünyasında öğrenciler, akademisyenler ve üniversiteler üzerinde daha önce hiçbir teknolojinin gerçekleştiremediği bir etkiye sahip olabilir (hem olumlu hem de olumsuz). Üretken yapay zeka modellerini kullanmak elbette kaçınılmaz bir olgudur. Ancak, bu modellere aşırı bağımlılık, eleştirel düşünme, merak ve kişilerarası etkileşim, araştırma ve gelişim gibi eğitimin insan yönlerini değersizleştirme riski taşımaktadır. Ayrıca, yapay zeka algoritmalarının eğitimdeki kullanım risklerine de tüm detaylarıyla hakim olmak gerekir. Çünkü, eğitim verilerindeki gizlilik, güvenlik, şeffaflık, önyargılar, taraflı bakış açıları ve yanlış bilgiler kullanıcıyı hatalı eylemlere yönlendirebilir.Sonuç olarak, üretken yapay zekanın eğitim endüstrisini daha etkili ve verimli hale getirme potansiyeli taşıdığını, ancak dikkatli ve güçlü bir ahlaki pusula ile uygulanması gerektiğini unutmamak gerekmektedir.



Haber Kaynak : HABERTURK.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."